Kuvayı Milliye Hareketi

Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra galip devletler Türk yurdunu işgal etmeye başlayınca, "Ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşayacak" olan Türk milleti, harbin getirdiği yoksulluk, yorgunluk ve acılara rağmen, hemen direnişe geçti. Anadolu'da, Trakya'da yurdun her köşesinde yürüyüşler, mitingler yapıidı. Silâhlı çeteler, dernekler kuruldu. Böylece bir millî hareket meydana geldi ve buna Kuva-yı Millîye Hareketi denildi.

Bu hareket başlangıçta dağınıktı. Fakat düşman yurt topraklarında yayıldıkça, millî direniş bilinci güçlendi.

Mustafa Kemal Paşa, Türk milletinde uyanan direnme arzusunu Millî İntibalı (Millî Uyanış) olarak adlandırdı ve bu Kuva-yı Millîye çalışmalarını süratle teşkilâtlandırmaya başladı. Böylece Kuva-yı Millîye kısa zamanda sözünü padişaha dinletecek, İstanbul hükümetine boyun eğdirecek bir güç haline geldi. İşte bu güce Kuva-yı Millîye Ruhu denildi. Düşmanlar Kuva-yı Millîye hareketini bastırmak için batıda Yunanlılar'ı, doğuda Ermenileri, güneyde Fransızlar'ı Türk milletinin üzerine saldırttılar. Ama bu saldırılar Kuva-yı Millîye Ruhu'nu daha da güçlendirdi.