Türk alfabesinin kabulü

Cumhuriyet döneminde eğitim, öğretim ve kültür hayatını canlandıran önemli gelişmelerden biri de yeni Türk alfabesinin kabul edilmesidir. Türkler tarih boyunca değişik alfabeler kullanmışlardır. Bunlar sırasıyla
Göktürk alfabesi (Orhun alfebesi), Uygur alfabesi ve Arap alfabesidir. Bunlardan ilk ikisi Türklerin millî alfabeleridir. Cumhuriyetten önceki dönemde kullanılan Arap alfabesi, Türk dilinin özelliklerine uygun değildi. Arap alfabesinde yeteri kadar sesli harf yoktu. Bu durum, ses bakımından zengin Türkçe'nin doğru yazılmasını ve okunmasını engelliyordu. Başka bir zorluk da harşerin kelimelerin başında ortasında ve sonunda farklı şekillerde yazılmasıydı. işte bu sebeplerden dolayı halkın büyük bir çoğunluğu okuma yazma
bilmiyordu.

Türk milletinin eğitim ve öğretim alanında ilerlemesini sağlamak için diline uygun bir alfabenin hazırlanması kaçınılmazdı. Esasen yazının değiştirilmesi veya düzeltilmesiyle ilgili tartışmalar uzun zamandan beri devam etmekteydi. Ancak cumhuriyet dönemine gelinceye kadar bu konuda gereken kararlar alınamadı. 1927'de Türk diline uygun bir alfabe hazırlamak amacıyla çalşımalara başlandı. Daha sonra bilim adamlarından oluşan bir komisyon kuruldu. Mustafa Kemal bu komisyonun çalışmalarıyla yakından ilgilendi. Hatta zaman zaman çalışmalara da katıldı. Sonunda Lâtin harflerinden yaralanılarak yeni Türk alfabesi hazırlandı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, harf inkılâbını, 9 Ağustos 1928'de Türk milletine şu sözlerle duyurdu: "Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harşerini kabul ediyoruz. Yeni Türk harşeri çabuk öğrenilmelidir. Her vatandaşa kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bu ödevi yerine getirirken düşününüz ki, bir milletin bir tolumun yüzde onu, yirmisi, okuma yazma bilir; yüzde sekseni, doksanı bilmezse bu ayıptır." Bu tarihten sonra okuma yazma öğrenme ve öğretme heyecanı bütün yurda yayıldı. Yeni harşer millet tarafından iyice binemsendikten sonra yeni Türk harşeri hakkındaki kanun tasarısı, Türkiye Büyük MilletMeclisi tarafından oy birliği ile kabul edildi. (1 Kasım 1928)