Lozan Barış Konferansı
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce alınan bir kararla 1 Kasım 1922'de saltanat ile hilafet birbirinden ayrıldı ve saltanat kaldırıldı. Bundan böyle, Atatürk'ün ifadesiyle, "Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi olacaktı." Bu önemli gelişmenin ardından 20 Kasım 1922'de Lozan Konferansı toplandı. Lozan'da yapılan sadece bir barış antlaşması değildi; burada Türk Milleti ile dönemin büyük devletleri arasında geçmişten gelen anlaşmazlıklar da bir karara bağlanacaktı.
Birkaç ay sürecek olan görüşmelere TBMM'yi temsilen İsmet Paşa katılıyordu.
En sonunda 24 Temmuz 1923'te imzalanan, bir önsöz, beş bölüm ve 143 maddeden oluşan antlaşma ile;
*Bağımsız Türk Devleti'nin varlığı bütün dünyaca onaylanmış oldu.
*Yeni sınırlarımız şöyle belirlenmiştir:
Güneyde Ankara Antlaşması'nda belirlenen sınırlar kabul edilmiş; fakat Irak sınırı sorunu çözülemeyip, 9 ay sonraya bırakılmıştır. Batı sınırı olarak Meriç Nehri kabul edilmiş; Karaağaç ve çevresi, Ege Denizi'nde Bozcaada ve İmroz Türkiye'ye bırakılmıştır.
*Yunanlıların elinde kalan Anadolu kıyısına yakın adalar ise, askersiz hale getirilmiştir.
*Azınlıkların himayesi konusundaki gelişmelere gelince, Türk tebaasından sayılan gayrimüslimlerin kanun ve hukuk düzeni önünde eşitliği sağlanmıştır. Böylece Patrikhanelerin eşitsizlik ve adaletsizliğe yol açan yetkileri ortadan kaldırılmıştır.
*Osmanlı mirası olan kapitülasyonlar kaldırılmış ve böylece yeni Türk Devleti ağır bir yükten kurtulmuştur.
Lozan Barış Antlaşması Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir.
*Böylece Kurtuluş Savaşı'nda elde edilenler ve Türk Milleti'nin hakları güvence altına alınmıştır. Savaş alanında kazanılan başarılar diplomasi alanında teyit edilmiştir. Atatürk'ün deyişiyle Lozan Antlaşması, "Türk Milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eden bir vesikadır... Bu sebeple Osmanlı devrine ait tarihte benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir."
Diğer taraftan Lozan Antlaşması dünya barışına da büyük hizmet etmiştir. Zira stratejik açıdan dünyanın en sıcak bölgelerinden birinde, uzun yıllar boyunca barış ve güvenlik ortamını ayakta tutmak bu sayede mümkün olmuştur.
Birkaç ay sürecek olan görüşmelere TBMM'yi temsilen İsmet Paşa katılıyordu.
En sonunda 24 Temmuz 1923'te imzalanan, bir önsöz, beş bölüm ve 143 maddeden oluşan antlaşma ile;
*Bağımsız Türk Devleti'nin varlığı bütün dünyaca onaylanmış oldu.
*Yeni sınırlarımız şöyle belirlenmiştir:
Güneyde Ankara Antlaşması'nda belirlenen sınırlar kabul edilmiş; fakat Irak sınırı sorunu çözülemeyip, 9 ay sonraya bırakılmıştır. Batı sınırı olarak Meriç Nehri kabul edilmiş; Karaağaç ve çevresi, Ege Denizi'nde Bozcaada ve İmroz Türkiye'ye bırakılmıştır.
*Yunanlıların elinde kalan Anadolu kıyısına yakın adalar ise, askersiz hale getirilmiştir.
*Azınlıkların himayesi konusundaki gelişmelere gelince, Türk tebaasından sayılan gayrimüslimlerin kanun ve hukuk düzeni önünde eşitliği sağlanmıştır. Böylece Patrikhanelerin eşitsizlik ve adaletsizliğe yol açan yetkileri ortadan kaldırılmıştır.
*Osmanlı mirası olan kapitülasyonlar kaldırılmış ve böylece yeni Türk Devleti ağır bir yükten kurtulmuştur.
Lozan Barış Antlaşması Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir.
*Böylece Kurtuluş Savaşı'nda elde edilenler ve Türk Milleti'nin hakları güvence altına alınmıştır. Savaş alanında kazanılan başarılar diplomasi alanında teyit edilmiştir. Atatürk'ün deyişiyle Lozan Antlaşması, "Türk Milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılışını ifade eden bir vesikadır... Bu sebeple Osmanlı devrine ait tarihte benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir."
Diğer taraftan Lozan Antlaşması dünya barışına da büyük hizmet etmiştir. Zira stratejik açıdan dünyanın en sıcak bölgelerinden birinde, uzun yıllar boyunca barış ve güvenlik ortamını ayakta tutmak bu sayede mümkün olmuştur.
Konular
- Serbest Cumhuriyet Fırkası
- Sevr Antlaşması
- Sivas Kongresi
- Sosyal Alandaki İnkılaplar
- Türk-Sovyet Münasebetleri (1923 - 1932)
- Türk-Sovyet Münasebetleri (1932 - 1938)
- Soyadı Kanunun Kabulü
- Şeriye ve Evkaf Vekâleti'nin kaldırılması
- Şeyh Sait İsyanı
- Takrir-i Sukûn Kanunu ve İzmir Suikast Girişimi
- Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik
- Yeni Tarih Anlayışı ve Türk Tarih Kurumu'nun kuruluşu
- TBMM'nin Açılmasından Sonra Meydana Gelen Askeri ve Siyasi Olaylar
- Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
- Türk Birliğinin Korunması
- Türk Devrimleri
- Türk-Fransız İlişkileri
- Türk alfabesinin kabulü
- Türk İnkılabının Dayandığı İlkeler
- Türk-İtalyan İlişkileri
- Türk Ordusu ve Milli Savunma
- Türk-Alman İlişkileri
- Türkiye Cumhuriyeti Antlaşmaları
- Türk-Fransız İlişkileri ve Hatay Meselesi
- Türkiye ve İngiltere İlişkileri
- Türkiye - İtalya İlişkileri
- Türk-Yunan İlişkileri
- Ulaştırma Alanındaki İnkılaplar
- Yunanlıların Anadoluyu İşgal Etmesi