Misâk-ı Millî Kararları

"Millî sınırlar belirleniyor"
Padişah, Sivas Kongresi'nde alınan karara uyarak seçim yapılmasını ve Meclis-i Mebûsân'ın açılmasını kabul etti. Meclis, 12 Ocak 1920 günü yaptığı gizli oturumda, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin üyeleri olan milletvekilleri, Felahı Vatan' (Vatanın Kurtuluşu) adıyla bir grup meydana getirdiler ve Erzurum ve Sivas kongreleri kararlarına dayanan bir bildiri hazırladılar.

Bu bildiri Misâk-ı Millî adıyla anılır ve esası şu altı maddeden oluşur:

1- 30 Ekim 1918 günü ateşkes antlaşması yapıldığı sırada Türk süngüleriyle korunan topraklar bir bütündür ve hiçbir sebeple ayrılamaz.

2- Halkı serbest kaldığı ilk anda anavatana katılma kararı alan üç sancak (Batum, Ardahan, Kars) İçin gerekirse tekrar serbest oylama yapılabilir.

3- Batı Trakya'nın hukukî durumu orada oturanların hürriyet içinde kullanacakları oylarla belirlenmelidir.

4- Halifeliğin ve Osmanlı Devletl'nin merkezi olan İstanbul ile Marmara Deni-zl'nln güvenliği sağlanmalıdır. Bu esasın korunması şartiyie dünya ticaretine ve ulaşımına açık tutulmasında bizimle öteki devletlerin oybirliğiyle verecekleri bir karar geçerlidir.

5- İtilâf devletleri ve bazı ortakları arasında kararlaştırılan azınlık hakları, sınırlarımız dışında kalan İslâm halkın da aynen yararlanmaları şartiyie, bizce pekiştirilecek ve sağlanacaktır.

6- Millî ve ekonomik gelişmemizi sağlamak, devlet İşlerini çağın geçerli usullerine göre yürütebilmek İçin tam bağımsızlığa ve hürriyete sahip olmamız, var olmamızın tek hareket noktasıdır. Bunun için siyaset, adalet ve maliye alanlarında gelişmeyi engelleyen kayıtlara karşıyız. Osmanlı Devletl'nin eski borçlarından payımıza düşenin ödenmesi şartları da bu esaslara uygun olmalıdır.

Böylece duyurulan Millî Misâk bildirisine galip devletler büyük tepki gösterdiler ve zaten işgal altında bulunan İstanbul'u resmen de işgale karar verdiler. Bu kararlarını 15 Mart 1920 günü Osmanlı hükümetine bildirdiler. 16 Mart'ta şehrin bütün karakolları, kışlaları, kavşak yerleri İşgal edildi. Aynı gün akşam üstü meclisi basarak mebusların (milletvekillerinin) önde gelenlerini ve liderleri topladılar ve sonra Malta Ada-sı'na sürdüler.