Partiler ve Çok Partili Döneme Geçiş Denemeleri
Türk inkılâbı ve Demokrasi
Millî egemenlik esasına dayalı Cumhuriyetin tam anlamıyla demokratik olması Atatürk'ün en büyük arzusuydu. Bunun için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdı. Millet egemenliğinin sağlıklı işleyebilmesi ve yöneticilerin milletten kopmamaları için çok partili hayata geçilmesi gerekiyordu. Bu aynı zamanda demokrasinin de gereğidir. Demokrasilerde herkesin düşüncesine, saygı göstermek, herkese yalnızca insan olduğu için değer vermek temel ilkedir. insanlar yalnızca demokratik rejimlerde kendilerini geliştirme, huzurlu ve mutlu yaşama ortamı bulabilirler, Atatürk'e göre, "Hürriyet olmayan bir memlekette Ölüm ve yok oluş vardır, her gelişmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Ülkemizde çok partili hayata geçme konusunda öncülüğü Mustafa Kemal yapmış ve ilk siyasî partiyi de kendisi kurmuştur.
Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)
TBMM açıldığı sırada bütün milletvekilleri, aynı amaç etrafında kenetlenmişlerdi. Bu amaç, vatanı işgalden kurtarmak ve bağımsız yaşamaktı. Zaferden sonra sıra inkılâpların yapılmasına gelince, milletvekilleri arasındaki görüş ayrılıkları belirgin bir hale geldi. Bundan dolayı Mustafa Kemal inkılâpları yürütmek için güçlü bir gruba ve yeni bir teşkilata ihtiyaç duydu. Bu konuda kamuoyu yoklaması yapmak için yurt gezisine çıktı. Yapmayı düşündüğü inkılâpları açıkladı. Halkın isteklerini dinledi. Ankara'ya döndükten sonra gerekli hazırlıkları yaptı. Cumhuriyet Halk Fırkasını kurdu,(9 Ağustos 1923). Partinin programında; egemenliğin, millete ait olduğu belirtiliyor, bağımsızlık ilkesi kabul ediliyordu. Ekonomik gelişmenin ve eğitimin esasları da açıklanıyordu. Ayrıca parti, Mustafa Kemal'in milletle olan görüş alışverişinde etkili bir rol oynamıştır.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve fieyh Sait Ayaklanması.
Bu parti, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'le kaderbirliği yapmış, zaferin kazanılmasında önemli katkılarda bulunmuş olan bir grup sivil ve asker tarafından kuruldu (17 Kasım 1924). Partiyi kuranlar daha önce,
Cumhuriyet Halk Fırkasına bağlıydı. Ancak uygulanan ekonomi siyasetini beğenmiyor, yapılan inkılâpları ise zamansız buluyorlardı. Parti programında; egemenliğin millette bulunduğu Cumhuriyet yönetimini yaşatmak ve geliştirmek politikasının izleneceği açıklanıyordu. Liberal ekonomi ve demokrasi, partinin bağlı olduğu ana görüşlerdi. Aynca partinin dinî itikatlara ve fikirlere saygılı bulunduğu belirtilmişti.
Mustafa Kemal Paşa, demokrasinin gelişmesi için yeni bir partinin kurulmasına çok olumlu bakıyordu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası faaliyete geçtikten sonra, hiç istenmediği halde, yeniliklere ve Cumhuriyet yönetimine karşı olanların toplanmaya başladığı bir yer oldu. Partinin iyi niyetli ve vatansever kurucuları parti teşkilatındaki kontrolü kaybetmeye başladılar. Partinin programında bulunan, dini itikatlara ve fikirlere saygılı olma anlayışı Cumhuriyete karşı olanları cesaretlendirdi. Onlar, halkın din duygularını istismar ederek gerilimli bir ortam hazırladılar.
Bunun sonucunda 13 fiubat 1925 tarihinde fieyh Sait Ayaklanması başladı. Ayaklanma kısa sürede büyüyerek Elazığ ve Diyarbakır yöresinde etkili oldu. İsyanın başlama sebeplerinden biri, halkın din duygularının istismar edilmesidir. ikincisi ise, Musul meselesi görüşülürken Türkiye'yi güçsüz düşürmek isteyen ingiliz politikasıdır. Başka bir deyişle, ingiltere'nin zengin petrol yataklarını kontrolü altında tutma isteğidir.
Cumhuriyet yönetimini yıkmayı amaçlayan bu isyanı bastırmak için gerekli önlemler hemen alındı. Önce, hükümete ülkenin sosyal düzenini, huzur ve güvenini bozacak hareketleri önleme imkânı veren "Takrir-i Sükûn Kanunu" çıkarıldı. Bazı bölgelerde seferberlik ilan edildi. Türk ordusu, Cumhuriyeti ve ülkeyi koruma konusundaki görevini başarıyla yerine getirerek isyanı bastırdı. Başta fieyh Sait olmak üzere isyana katılanlar birer birer yakalandılar. Asiler istiklâl Mahkemelerinde yargılandı ve suçlu görülenler gerektiği şekilde cezalandırıldı. Yapılan yargılamalar sonucunda. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına mensup bazı partililerin ayaklanmanın çıkmasında etkili oldukları tespit edildi. Bunun üzerine "Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası" kapatıldı (5 Haziran 1925).
Millî egemenlik esasına dayalı Cumhuriyetin tam anlamıyla demokratik olması Atatürk'ün en büyük arzusuydu. Bunun için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdı. Millet egemenliğinin sağlıklı işleyebilmesi ve yöneticilerin milletten kopmamaları için çok partili hayata geçilmesi gerekiyordu. Bu aynı zamanda demokrasinin de gereğidir. Demokrasilerde herkesin düşüncesine, saygı göstermek, herkese yalnızca insan olduğu için değer vermek temel ilkedir. insanlar yalnızca demokratik rejimlerde kendilerini geliştirme, huzurlu ve mutlu yaşama ortamı bulabilirler, Atatürk'e göre, "Hürriyet olmayan bir memlekette Ölüm ve yok oluş vardır, her gelişmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Ülkemizde çok partili hayata geçme konusunda öncülüğü Mustafa Kemal yapmış ve ilk siyasî partiyi de kendisi kurmuştur.
Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)
TBMM açıldığı sırada bütün milletvekilleri, aynı amaç etrafında kenetlenmişlerdi. Bu amaç, vatanı işgalden kurtarmak ve bağımsız yaşamaktı. Zaferden sonra sıra inkılâpların yapılmasına gelince, milletvekilleri arasındaki görüş ayrılıkları belirgin bir hale geldi. Bundan dolayı Mustafa Kemal inkılâpları yürütmek için güçlü bir gruba ve yeni bir teşkilata ihtiyaç duydu. Bu konuda kamuoyu yoklaması yapmak için yurt gezisine çıktı. Yapmayı düşündüğü inkılâpları açıkladı. Halkın isteklerini dinledi. Ankara'ya döndükten sonra gerekli hazırlıkları yaptı. Cumhuriyet Halk Fırkasını kurdu,(9 Ağustos 1923). Partinin programında; egemenliğin, millete ait olduğu belirtiliyor, bağımsızlık ilkesi kabul ediliyordu. Ekonomik gelişmenin ve eğitimin esasları da açıklanıyordu. Ayrıca parti, Mustafa Kemal'in milletle olan görüş alışverişinde etkili bir rol oynamıştır.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve fieyh Sait Ayaklanması.
Bu parti, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'le kaderbirliği yapmış, zaferin kazanılmasında önemli katkılarda bulunmuş olan bir grup sivil ve asker tarafından kuruldu (17 Kasım 1924). Partiyi kuranlar daha önce,
Cumhuriyet Halk Fırkasına bağlıydı. Ancak uygulanan ekonomi siyasetini beğenmiyor, yapılan inkılâpları ise zamansız buluyorlardı. Parti programında; egemenliğin millette bulunduğu Cumhuriyet yönetimini yaşatmak ve geliştirmek politikasının izleneceği açıklanıyordu. Liberal ekonomi ve demokrasi, partinin bağlı olduğu ana görüşlerdi. Aynca partinin dinî itikatlara ve fikirlere saygılı bulunduğu belirtilmişti.
Mustafa Kemal Paşa, demokrasinin gelişmesi için yeni bir partinin kurulmasına çok olumlu bakıyordu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası faaliyete geçtikten sonra, hiç istenmediği halde, yeniliklere ve Cumhuriyet yönetimine karşı olanların toplanmaya başladığı bir yer oldu. Partinin iyi niyetli ve vatansever kurucuları parti teşkilatındaki kontrolü kaybetmeye başladılar. Partinin programında bulunan, dini itikatlara ve fikirlere saygılı olma anlayışı Cumhuriyete karşı olanları cesaretlendirdi. Onlar, halkın din duygularını istismar ederek gerilimli bir ortam hazırladılar.
Bunun sonucunda 13 fiubat 1925 tarihinde fieyh Sait Ayaklanması başladı. Ayaklanma kısa sürede büyüyerek Elazığ ve Diyarbakır yöresinde etkili oldu. İsyanın başlama sebeplerinden biri, halkın din duygularının istismar edilmesidir. ikincisi ise, Musul meselesi görüşülürken Türkiye'yi güçsüz düşürmek isteyen ingiliz politikasıdır. Başka bir deyişle, ingiltere'nin zengin petrol yataklarını kontrolü altında tutma isteğidir.
Cumhuriyet yönetimini yıkmayı amaçlayan bu isyanı bastırmak için gerekli önlemler hemen alındı. Önce, hükümete ülkenin sosyal düzenini, huzur ve güvenini bozacak hareketleri önleme imkânı veren "Takrir-i Sükûn Kanunu" çıkarıldı. Bazı bölgelerde seferberlik ilan edildi. Türk ordusu, Cumhuriyeti ve ülkeyi koruma konusundaki görevini başarıyla yerine getirerek isyanı bastırdı. Başta fieyh Sait olmak üzere isyana katılanlar birer birer yakalandılar. Asiler istiklâl Mahkemelerinde yargılandı ve suçlu görülenler gerektiği şekilde cezalandırıldı. Yapılan yargılamalar sonucunda. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına mensup bazı partililerin ayaklanmanın çıkmasında etkili oldukları tespit edildi. Bunun üzerine "Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası" kapatıldı (5 Haziran 1925).
Konular
- Serbest Cumhuriyet Fırkası
- Sevr Antlaşması
- Sivas Kongresi
- Sosyal Alandaki İnkılaplar
- Türk-Sovyet Münasebetleri (1923 - 1932)
- Türk-Sovyet Münasebetleri (1932 - 1938)
- Soyadı Kanunun Kabulü
- Şeriye ve Evkaf Vekâleti'nin kaldırılması
- Şeyh Sait İsyanı
- Takrir-i Sukûn Kanunu ve İzmir Suikast Girişimi
- Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik
- Yeni Tarih Anlayışı ve Türk Tarih Kurumu'nun kuruluşu
- TBMM'nin Açılmasından Sonra Meydana Gelen Askeri ve Siyasi Olaylar
- Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
- Türk Birliğinin Korunması
- Türk Devrimleri
- Türk-Fransız İlişkileri
- Türk alfabesinin kabulü
- Türk İnkılabının Dayandığı İlkeler
- Türk-İtalyan İlişkileri
- Türk Ordusu ve Milli Savunma
- Türk-Alman İlişkileri
- Türkiye Cumhuriyeti Antlaşmaları
- Türk-Fransız İlişkileri ve Hatay Meselesi
- Türkiye ve İngiltere İlişkileri
- Türkiye - İtalya İlişkileri
- Türk-Yunan İlişkileri
- Ulaştırma Alanındaki İnkılaplar
- Yunanlıların Anadoluyu İşgal Etmesi